27 Aralık 2009 Pazar

Aşureye dikkat!

Nilüfer Can Diyaliz Merkezi Diyetisyeni Dyt. Özlem Uyanık, diyalize giren hastaların kan fosfor ve potasyum değerlerini uygun referans aralığında tutmaları gerektiğini hatırlatarak, az miktarda aşure tüketilmesini istedi.

Bir porsiyon aşurenin günlük gereksinim duyulan vitamin ve asidin önemli oranını karşıladığını anlatan Dyt. Uyanık, “Bir porsiyon aşure, 4-8 yaş arası çocuklar için, günlük gereksinim duyulan demirin yüzde 50’sini, magnezyumun yüzde 90’ını, fosforun yüzde 66’sını, çinkonun yüzde 25’ini, selenyumun yüzde 15’ini ve bakır ve manganez için ise yüzde 200’ e yakın değerlerini içermektedir. Yine bir porsiyon aşure aynı grup çocuklar için, günlük gereksinim duyulan vitaminlerden folik asitin yüzde 109’ unu, tiaminin yüzde 81’ini, B6 vitamininin yüzde 67’sini, niasinin yüzde 38’ini, pantotenik asidin yüzde 35’ini, E vitamininin yüzde 23’ünü ve K vitamininin yüzde 9’unu içermektedir” dedi. Uyanık, aşurenin diyalize giren hastalara yönelik sakıncalarını ise şöyle anlattı:

“Aşure fosfor ve potasyum yönünden zengin bir tatlıdır. Özellikle aşurenin içerisinde bulunan kuru baklagiller ve kuruyemişler fosfor ve potasyum yönünden zengindir. Ayrıca içerisine eklenen kuru meyveler yüksek potasyum içermektedirler. Diyalize giren hastaların kan fosfor ve potasyum değerlerini uygun referans aralığında tutmaları çok önemlidir. Özellikle yüksek potasyum seviyeleri kısa süreçte kalp fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilerken, uzun süreli fosfor yüksekliği kemik yapısında bozulmalara yol açmaktadır. Bu nedenle önerim aşureyi çok az miktarda tüketmeleri, eğer doktorları tarafından önerilmiş fosfor bağlayıcı ilaçları varsa aşure tüketimleri sırasında bu ilaçlarını ilaçları kullanmalarıdır. Ayrıca aşure yedikleri gün fosforu ve potasyumu yüksek diğer yiyeceklerin tüketimi azaltılmalıdır.”

Aşure’nin şeker hastaları için de büyük bir risk oluşturduğunu anlatan Uyanık, şeker yerine tatlandırıcı kullanılmış aşurelerin belirli oranlarda tüketilebileceğini ifade etti. Uyanık, “Diğer tüm tatlılar gibi aşurenin de, şeker içeriği yönünden zengin bir tatlı olmasından dolayı şeker hastalarının dikkatli tüketmesi veya tüketmemesi gerekir. Ancak şeker hastalığı olan bireylerin kan şeker düzeyleri istenilen seviyelerde seyrediyorsa ve şeker kontrolü sağlanmış ise şeker yerine tatlandırıcı kullanılarak hazırlanan aşureden diyetlerinde uygun görülen miktarlarda tüketebilirler” diye konuştu.

“AŞURE DİYETTE TERCİH EDİLMELİ”

Özellikle çocuklar olmak üzere toplumun her kesimi tarafından daha yaygın olarak tüketilmesi gereken bir tatlı olduğunu belirten Uyanık, diyet yapanların da az şekerli yada tatlandırıcı kullanılan aşureleri tüketebileceklerini ifade etti. Aşurenin dengesiz beslenmeye bağlı oluşabilecek hastalıklara karşı vücut direncini arttırdığını da hatırlatan Uyanık; “Bugün yetersiz ve dengesiz beslenme özellikle çocuklarda büyüme ve gelişmeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Çocuklar, esas olarak şeker, hidrojenize bitkisel yağ olmak üzere az miktarda önemli besin öğesi barındıran şekerleme türü gıdalarla aşırı kalori almakta, fakat vücutları için gerekli besin öğelerinden yoksun kalmaktadırlar.

Oysa Aşure sağladığı elzem besin bileşenleri ile yetersiz ve dengesiz beslenmeye ve buna bağlı olarak oluşabilecek hastalıklara karşı vücut direncini arttıran sağlıklı ve lezzetli bir tatlıdır. Aşure içerdiği kuru baklagiller ve kuru meyveler nedeniyle posa açısından zengin bir tatlıdır. Sağlıklı beslenmede ve zayıflama diyetlerinde posa önemli bir noktadır. Çünkü posa midedeki sindirimi ve mide boşalma hızını yavaşlatarak tokluk hissini uzatır, dışkı hacmini çoğaltarak bağırsak hareketlerini artırır. Bu nedenle diyet yapan ve zayıflamak isteyen bireyler şerbetli ve hamur işi tatlılar yerine, herhangi bir ara öğün olarak az şekerle veya tatlandırıcı ile yapılmış aşure tüketebilirler” diye konuştu.

0 yorum: